4 Eylül 2011 Pazar

Dergi çılgınlığı

Evet,dergiler harika şeyler.Onlara bende aşığım.Ancak,her ay yenilerinin türemesinden de rahatsız değil değilim şimdi.D&R'a her gidişimde elimde üç torba dergiyle eve geri dönmek ve ertesi gün yaşanan kol ağrısı da pek hoş değil doğrusu.Örneğin her ay vogue,all,süper,elle,elele,instyle,bazaar alırım.Bunların hepsini alamadığımda ise gözüm hep raflarda kalır.Hepsini neden aldığımı bende bilmiyorum,belki içlerindeki harika tasarımlardan belki  dergi kapağında yazan 1930 yeni kıyafet önerisi yazısından belki de ünlü bir designerın röpörtajı olduğundan.Kim bilir belki de hepsidir.Ama şu bir gerçek ki ben ve dergilerim ayrı düşünülemez,ben onları üç ay sonra bile atmaya kıyamıyorum ama yer açılsın diye mecbur kalıyorum tabii.Bir dergiyi üç kez okurum.Birinde sadece göz gezdiririm,ikincisinde fotoğraflara ,üçüncüsünde yazılara bakarım ve belki beğendiğim çantanın markasını bir kenara karalarım.Bu dergiler bağımlılık yapıyor galiba.Yarısının reklam olduğunu ve genellikle almak istediğinde dergide duran şeyin gerçek hayatta durduğu gibi durmadığını sayarsak.Yani yazıyı sonuca şöyle bağlayabilirim.Dergiler;dost mu düşman mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder