3 Eylül 2011 Cumartesi

Sonbahar bunalımı hepimizi vurdu

Yaz bitti,sonbahara girmek üzereyiz.Herkes de olduğu gibi bende de bir sonbahar öncesi bunalım devri başladı.Ne yapsak ne etsek diye düşünürken,bir baktım yine alışverişteyim.Mümkünatı yok vazgeçemiyorum zaten.Son zamanlarda etrafımdan bağımlı olduğuma dair şikayetler bile almaya başladım :)Ama şimdiden siz okurlara söyleyeyim bunlar asılsızdır ve gerçeği yansıtmamaktadır.İstediğimde bırakırım,ama bugün olmaz belki pazartesi...Sonbaharın karamsarlığından kurtulmak için burberry'nin trençkotlarına bakmak yeter de artar.İnsanı hayran bırakan bu çeşitlilik gerçekten bakılmaya değer.Açık maviden,bej klasik trençkotlara,önü düğmeliden arkası kemerliye kadar her çeşidini bulmak mümkün.Alamasak da,paramız yetmese de o trençkotlar bizim trençkotlarımızdır diye devam edeceğim.Onun dışında bu sezon yaklaşık her markanın yaptığı ilginç şapkalara ba-yıl-dım.Bir kez daha 2.000 lira olan  şapkaya onu çok sevdiğimi ancak değil yakın zamanda ömür boyu kavuşamayacığımızı söylemek istiyorum.Bu sezon için alacaklarım güzel,rahat ve parlak renkli bir loafer,trençkot,kısa çizme ve uzun kolyeler.Ayrıca üstte bol giyinmeyi sevdiğim için vakkoramaya bir uğramayı planlıyorum.Geçen gittiğimde beğendiğim ama cesaret edemediğim bol üstü bu sefer alacağım.Zincirleri bir noktada kırmak lazım tabii.Hayatın kısa olduğuna inanırım.O yüzden beğendiğin şeyi alacaksın,alacaksın ki yetmiş yaşına gelip de otuz sene önce alamadığın elbise içini kemirmeye devam etmesin.Benden şimdilik bu kadar,herkese bol kıyafetli rüyalar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder